30 Aralık 2005 sabahı haberleri dinlediğimizde olayın korkunçluğu tüylerimizi ürpertti. Aslında saldırgan alevlerin arasında kalan kadınların yaşadıkları kanımızı dondurdu. Yatak fabrikasında gece yangın çıkmış ve içerde ki işçilerden 5’i bu yangında hayatını kaybetmişti. 5 kadın işçi. Bursa’da ki kadın ve emek örgütleri bu kadın işçiler için bir şeyler yapmalı ve olayın üstününü kapatılmasına izin vermemeliydik. Yaşamın her alanında ezilen emekçilerin cinsiyetleri kadın olunca sistem daha da vahşileşiyor çünkü. 8 Mart 2006 bu kadınlara adandı ve birçok kurumun kadınları bir araya gelerek güçlerimizi sesimizi birleştirmeye çalıştık.
Bu eylem bize önemli bir şeyi hatırlattı. Kadın sorunlarının açığa çıkarılması ve kadın emeğinin değerlendirilmesinde asıl öncü ve ses verenler kadınlar olmalıydı! Çünkü bizler bir arada daha güçlü ve üretkeniz! Eşitsizlikleri gidermek bütün farklılıklarımıza rağmen birlikte yaşamak, sorunlarımızı çözmek için her alanda yan yana olmalı ve ortak ilkeler etrafında birlikte mücadele etmeliydik.
Bu vurgu bizim birlikte kadın derneği kurma fikrimizin alt yapısını oluşturdu. Birçok kadın çeşitli zamanlarda kadın derneği fikri üzerinde tartışmalar yaptık. Kendi farkındalıklarımızı artırmak kadın sorununa bakışımızı ortaklaştırmak için çeşitli ortamlarda bir araya geldik. Önceleri kitap okuma-tartışma grupları oluşturduk. Bir konu üzerinde özellikle uzman olan arkadaşlarımız anlatımlarıyla forumlar düzenledik. Katılan kadın sayısı hep değişti. Kimi zaman 15 kişiydik, kimi zaman 6 olduk. Ama hep birlikte düşünen ve birlikte üreten fikirler ortaya çıkaran kadınlar. Bu toplanmalarımızı evlerimizde havalar ısınınca da parklarda yaptık.
Ve 2012 yılı Mayıs ayında 12 kadın arkadaşla dernek kurmak için dilekçemizi verdik. Bizler özellikle toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet ve kadın emeği konularına yönelik çalışmalar yapmayı ve özellikle her dönemde bir konuya yoğunlaşmayı önemsedik.
Bizler ortak akıl çalışmalarına devam ederken çevremizden yeni kadınlara derneğimizi anlattık. Her toplantıda aramıza yeni arkadaşlarımız katıldı. Her yeni katılan kadın kendi emeği ve bakış açısını derneğe getirdi. Birbirimizden beslenerek büyüdük. Hem sayısal olarak hem de fikirsel açıdan büyüdük.
İlk dönem çalışmamız Kadın Emeği ve istihdamı Platformu ile “Kreş Hakkı” kampanyası oldu. (bu hala devam eden bir çalışmadır.) Keig’in kreş hakkına dair yasal dayanakları ve Bursa’da kreşlerin durumları hakkında araştırmalar, anketler yaptık. Bunu da zaman zaman kamuoyuyla paylaştık.
Dernekte ki kadınların çoğu çalışıyor ve çocuklarını çeşitli kreşlerde büyütmüş-büyütüyor. Aynı zamanda kentlerde kadın olmanın sıkıntısını da yaşayan kadınlar. Ulaşım, temizlik, çocuk parkı-oyun alanlarının yetersizliği kadın olarak hayatımızı daha da zorlaştırıyor.